top of page

BALIK UÇMAYA, KUŞ YÜZMEYE ZORLANIR MI?

  • Yazarın fotoğrafı: AV. Aziz Dinç
    AV. Aziz Dinç
  • 7 Eki 2023
  • 2 dakikada okunur


Milyonlarca gencimiz 2 Ekim'de üniversitelerde ders başı yapacak.

Gerçi tüm öğrenciler için bu nu söylemek imkansız.

Pandemiyle birlikte hayatımıza yeni bir sistem girdi.

Uzaktan veya olein eğitim.

Bu sistem ülkemizde yaşanan depremler sonrası beli yerlerde hala devam ediyor.

Uzakta eğitime karşı olan birisiyim.

Sağlıklı olmadığını ve eğitim kalitesini düşürdüğüne inanan biriyim.

Alt yapı eksikliğinin bu şekilde gidermeye çalışıyoruz.

Zaten eğitim sistemimiz içler açısı.

Öğrencilerin bilgi ve becersin ine göre eğitim yerine sınava gir ne çıkarsa bahtına zihniyetiyle yürüyoruz.

Aileler olarak ta sadece üniversite okusun mantığıyla hareket ediyoruz. Yarın ne olacağını düşünmek yerine günü kurtarmanın gayreti içerisindeyiz.

Hala daha kendi eğitim sistemimizi uygulama yerine farklı eğitim programlarına göre yol haritamız belirlenmiş.

Böyle bir sistemde öğrencilerimiz mücadele ediyor.

2023 YKS yerleştirme sürecinde bu yıl üniversitelerde toplam 1 milyon 111 bin kontenjan açıldı. Ön lisans için 388 bin, lisans programları için 465 bin üzere toplam 853 bin kontenjan yerleştirildi.

Ülkemizdeki üniversitelerin eğitim kalitesi ayrı bir konu.

Eğitim konusundaki eksiklikleri tespit etmek ve kaliteyi artırmak yerine üniversite sayımızı artırdık.

Üniversiteler para kazanmak için daha çok öğrenci, daha çok bölüm, hata gece yarısına bile dersler açıyorlar.

Mevcut üniversitelerin eğitim kalitesini artırmak için mücadele vermek gerekirken, bu görmemezlikten gelinerek daha fazla öğrenciye ulaşmak için sınavda barajı kaldırıldı.

1973 yılında Türkiye’de üniversite sayısı 9

1980’li yıllarda üniversite sayısı 19

20 Eylül 2023 tarihi itibariyle, Türkiye'de 208 üniversite bulunmaktadır. Bunlardan 129'u devlet üniversitesi, 79'i vakıf üniversitesidir.

İngiltere'de 144 üniversite bulunmaktadır.

Fransa'da ortalama 85 üniversite bulunmaktadır.

İtalya'da, 55 devlet üniversitesi, 17 vakıf üniversitesi, 3 teknik üniversite 2 yabancı öğrenciler için oluşturulan üniversite ve 12 üniversite enstitüsü olmak üzere toplam 89 yükseköğretim kurumu bulunmaktadır.

Köklü eğitim kurumları olan bu üniversiteler arasında tercih yaparken birçok etkeni göz önünde bulundurularak buralarda öğrenci alınmakta.

2022-2023 eğitim öğretim yılında toplam 6.950.142 öğrencinin 6.204.078'i devlet üniversitelerinde, 735.433'ü vakıf üniversitelerinde, 10.631'i vakıf meslek yüksekokullarında öğrenim görüyor.

Bunlardan 1.620.688'i devlet üniversitelerine, 221.494'ü vakıf üniversitelerine, 4.472'si vakıf meslek yüksekokullarına kaydoldu.

Eurostat verilerine göre Türkiye'de her bin kişiden 95'inin, üniversite öğrencisi olduğunu söyledi. Avrupa Birliği ortalaması 38, Norveç'te 54, Yunanistan'da 70, Finlandiya'da 53 dür.

2021-2022 akademik yılında yükseköğretim kurumlarından mezun olan sayısı toplam 903.673 kişi olarak belirlendi.

Geçen yıl 1 milyon 79 bin üniversite mezunu işsiz kaldı. Yükseköğretim mezunu işsizlerin oranı, 2022'de yüzde 10,4 olan genel işsizlik oranının da üstünde bulunuyor.

Bu tabloda önce sorgulanması gereken eğitim sisteminin ne kadar sağlıklı olduğudur.

Gördüğümüz tablo pekte iç açıcı değil. Tabir caiz ise merdiven altı üniversiteler ve özel okullar mantar gibi çoğalmakta.

Dört duvardan ibaret tamamen para almaya endeksli özel okullar ve özel üniversitelerden mezun gençlerimize, geleceğimizi teslim edeceğiz.

Şu anda her şeyimiz güzelmiş gibi, geçmişi eleştirmek ve kötülemek moda haline geldi.

Eğitim sistemimizin geçmişte nasıl olduğunu bir örnekle açıklamak istiyorum.

Çoklu zeka kuramlarının ortaya konduğu ve öğrenci merkezli eğitim ve öğretim sistemlerinin geliştirildiği günümüz dünyasına en yakın örneklerin tarihimizde Osmanlı Devleti'nde görülmüştür.

Enderun mektebinde, burada hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz sözü ile herkesin farklı bir zekaya sahip olduğu ve öğrenci merkezli bir öğretimin verildiği vurgulanmıştır.

Enderun Mektebi, Osmanlı'da medresenin dışındaki en mühim eğitim kurumudur. Daha ziyade mülki ve askeri idareciler yetiştirir. Osmanlı merkez ve taşra bürokrasisine insan gücünü oluşturmak için kurulmuştur.

Bu söz ile anlatılmak istenen şudur: Öğrencilere eğitim verirken onların kapasitelerine göre, anlayacakları tarzda eğitim vermek gerekir.

Aksi takdirde, öğrenci merkezli bir eğitim anlayışının olmaması, öğrenciler için bir zulüm haline gelecek ve başarısız bir nesil yetiştirecektir.

Nasıl ki bir balık uçamazsa ve bir kuş yüzemezse, öğrencilere de kaldıramayacakları yükleri yüklememek gerekir.

Yüz yıllar önceki sistemin daha doğru ve verimli olduğun kanaatindeyiz.

Ya sizce?

Albert Einstein "Ağaca tırmanmaya zorlanan balık ömür boyu kendini mutsuz hisseder."



 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
AK PARTİ'DE DEĞİŞİM RÜZGARLARI

Cumhuriyetin yüzüncü yüz yılı, tüm partiler için çok önem arz etmekteydi. Başarıya ulaşmak için büyük gayretler sarf edildi. İttifaklar...

 
 
 

Comments


©2022, Dinç Hukuk Bürosu tarafından  kurulmuştur. Site içerisinde bulunan dosya yazı ve bilgilerin çıkarılması yasaktır .

  • Facebook
  • Twitter
  • YouTube
bottom of page