top of page

DASK Ve Deprem Davaları İçin Son Altı Ay

  • Yazarın fotoğrafı: AV. Aziz Dinç
    AV. Aziz Dinç
  • 16 Tem 2022
  • 3 dakikada okunur

6305 Sayıl Afet Sigortaları Kanunu gereğince, Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler, tapuya kayıtlı..........mesken olarak inşa edilmiş binalar ticarethane, büro ve benzeri olan bağımsız bölümler Zorunlu Deprem Sigortasına tabidir.


Deprem sigortasının temel amacı yaşanabilecek depremler karşısında vatandaşın güvencesiz kalmamasıdır.


Depremden kaynaklı doğabilecek maddi hasarları karşılamak, bu zor süreçte hiç olmasa vatandaşın poliçe miktarınca zararını karşılayabilmektir.


Bu konuda yıllar önce çıkartılan ve bir çok kez de değiştirilen yasal düzenlemeler var.


Bu yasal düzenlemeleri satır satır anlatmak ve hukuki terimlerle sizleri sıkmadan 24 Ocak depreminden sonra yaşanan mağduriyetimizi gidermesi gereken DASK’la ilgili yaşadıklarımızı sizlerle paylaşmak istiyorum.


Bir çoğumuz yaşanması muhtemel bir deprem sonrası hiç olmasa zararımızın bir kısmının karşılanması amacıyla düzenli olarak DASK yaptırırız.


Bir kısmımızda tapuda alım satım yapar iken veya resmi kurumlar nezdinde evimizle ilgili işlem yapar iken zorunlu olarak DASK yaptırmak zorundayız.


Amacımız deprem sonrası daha fazla mağduriyet yaşamamak.


24 Ocak 2020 ‘de yaşanan deprem sonrasında elinde DASK poliçesi olan bir çok kardeşimiz nasıl olsa benim kapı gibi poliçem var zararım Doğal Afet Sigorta Kurumu tarafından karşılanır beklentisiyle rahat bir nefes aldı.


Yasaya göre de zararın en geç bir ay içinde ödeme şartı var hiç olmazsa bir ay içerisinde paramı alır zorunlu ihtiyaçlarımı gideririm düşüncesiyle hareket etiyse de evdeki hesap çarşıya uymadı.


Vatandaş kendisini yorucu ve zorlu bir sürecin beklediğini nerden bilsin.


Nasıl mı?


Deprem sonrası tüm kardeşlerimiz hemen kuruma hasar bildirimde bulundu.


Hasar kaydı yaptırdıktan sonra, şehir dışından gelecek eksperleri beklemeye başladı.


Dışarıdan gelen bu eksperlerin bir çoğu inşaat ve deprem konusunda eğitimleri olmadığı gibi sağlıklı bir inceleme yapmadan sadece bakarak bir günde onlarca hasarlı taşınmaza hakkında not alıp gittiler.


Vatandaş bu defa da bu bakarak binanın durumunu anlayabilecek yetenekteki kişilerin raporlarını beklemeye başladı.


Raporlar bir çok vatandaşımıza ikinci bir deprem daha yaşattı.


Binası ağır hasarlı olan oturulamaz halde olan, öncelikle yıkılacak binalar arasında olan taşınmazlarla ilgili az hasarlı raporu verilmesi tama anlamıyla mağduriyeti daha da artırdı.


Bir çok vatandaşımızın binasıyla ilgili sağlıklı rapor verilmedi deyip, itiraz ettiyse de değişen bir şey olmadı.


Mağduriyet yaşayan kardeşlerimiz son care olarak adliyeye koşup dava açmak istediyse de onu da yapamadı.


Önce arabulucuya müracaat edeceksin denildi.


Zorunlu olarak arabulucuya müracaat edildi. Tabi ki burada yapılan toplantılarda anlaşma olmadı.


Zaman kaybının dışında, devlet arabulucu ücreti ödemek zorunda kaldı.


Anlaşmama son tutanağını alan vatandaş nihayet davasını açma imkanı buldu.


Deprem, Dask yetmezmiş gibi bu defada pandemi vurdu.


Davası alınan karar doğrultusunda aylarca ertelendi.


Harcını yatırarak davasını açan vatandaşın karşısına bir çok işlem daha çıktı.


Kurumlardan istenen onlarca evrak, bir türlü gelmeyen hasar dosyaları derken aylar değil yıl geçti.


Dosya tekemmül edince bu defada karşısına yıkılan ve yerinde inşaat yapılan eski evin bulunduğu yere gidilip keşif yapılacak şeklindeki mahkeme ara kararı çıktı.


Keşif kararının tabi ki bir bedeli var.


Mahkeme vatandaştan en az iki milyon civarında bir ücret talep etti.


Bu şartlarda bir çok vatandaş bulup buluşturdu bu parayı yatırdı.


Keşif sonucu raporlar gelince vatandaş tam bitti dediği anda, karşısına bu defada dosyanın şehir dışına hesap bilirkişisine gönderilme kararı çıktı.


Tabi ki bununda bir bedeli var en az 450 tl. bu defada bunu yatırdı. Gelecek raporu beklemeye başladı. Aylar sonra rapor geldi.


Tam bitti diyen bir çok kardeşimizin, bu defa da bankadan kredi alanlara bankanı ortaklığı çıktı.


Bankalardan açılan davalara muvafakat almak için yoğun çaba ve zaman gerek ektiği hiç hesaba katılmadı.


Uzun süre sonra davalar nihayet yeni yeni karara bağlandı. Tabi ki bu karala para alma mümkün değil. Bu davaların istinaf sürece var o bekleneceği muhakkak.


Bundan sonraki süreç, icra süreci, icraya versen den haciz yapılmayacağından kurum ne zaman öderse..


Yasaya göre bir ay içeresinde poliçe bedelini alması gereken vatandaş, parasını alamadığı gibi 17 aydır bir hukuk savaşı veriyor.


Ne zaman biteceğini de kestirmek zor.


Asıl düşündürücü olan elinde DASK poliçesi olup ta hala daha işlem yapmayan kardeşlerimizin durumu.


Bu köşeden bir hatırlatma yapmak istiyorum.


Zaman aşımı süresine dikkat.


Yasaya göre ;Sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler, sözleşmenin sona ermesinden itibaren iki yılda zaman aşımına uğrar hükmüdür.


Yani DASK poliçesinden kaynaklı hukuki haklarınızı kullanabilmeniz için önünüzde altı ay zaman var.


Kullanıp kullanmamak size bağlı.


Bu sürede başvurmadığınız takdirde bütün haklarınız kaybolur.


Bu sadece DASK davaları için değil DEPREMDEN DOLAYI İLGİLİ KURUMLARA KARŞI AÇILACAK TÜM DAVALAR İÇİN GEÇERLİ.


Benden hatırlatması.


NOT. Sevgili dostlar tatil süreci nedeniyle Eylül ‘e kadar yokum.


Saygılarımla.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
AK PARTİ'DE DEĞİŞİM RÜZGARLARI

Cumhuriyetin yüzüncü yüz yılı, tüm partiler için çok önem arz etmekteydi. Başarıya ulaşmak için büyük gayretler sarf edildi. İttifaklar...

 
 
 

Comments


©2022, Dinç Hukuk Bürosu tarafından  kurulmuştur. Site içerisinde bulunan dosya yazı ve bilgilerin çıkarılması yasaktır .

  • Facebook
  • Twitter
  • YouTube
bottom of page